Kahve işletmeciliğinin üçüncü döneminde kahve üretim süreçlerinin bizzat mekân sahipleri yahut tedarikçiler tarafından adım adım belgelenerek izlenmesiyle birlikte nitelikli kahveye verilen önem de ciddi oranda arttı. Hâl böyle olunca her süreci belgelenmiş, doğru toplanmış, kavrulmuş ve demlenmiş “topraktan fincana” diye tabir edilen iyi kahvenin talebi ve buna bağlı olarak arzı oluştu. Günümüzde de hem iyi tasarlanmış mekânıyla hem hoş aydınlatmasıyla hem de sunduğu ürün ve deneyimle 3. nesil kahveciler her kesimden kahveseverin ilgisini çekiyor.

Bu yazıda özellikle 3. nesil kahvecilikteki topraktan fincana olan yolculuğu, adım adım takip edilen değerli kahvenin özelliklerini tam anlamıyla fincana yansıtmak amacıyla oluşturulan “Syphon”dan bahsedeceğim.

Syphon,1840 yılında bir deniz mühendisi olan Robert Napier tarafından tasarlanan bir demleme ekipmanı. İlginç düzeneğiyle dikkat çeken syphon, her kahvecide rastlanmayan bir demleme yöntemi. Bu yöntem kahve demlemek için en iyi yöntemlerden biri olarak görülüyor. Bunun sebebi, saf ve yumuşak bir kahve vermesi. Yavaş yavaş kaynayan suyun yukarı çıkmasıyla demleme yapan syphon’da bir de görüntü şöleni yaşıyorsunuz.

İki hazneden oluşan syphon’un alt haznesini ispirto ocağı ile ısıtıyorsunuz. Burada kaynayan su, filtreye bağlı zincir sayesinde kahvenin olduğu üst kısma ilerliyor. Kahve demlenmeye başlayınca tahta bir kaşıkla karıştırıp ısıtıcıyı kapatmalısınız. Ardından kahe soğumaya başladıkça posasını üst haznede bırakarak filtreden geçip alt bölmeye birikiyor. Böylece kahve içilmeye hazır hâle geliyor.

ODTÜ, Ankara ve İzmir’de mekân keşfi, menüleri ve yorumları için

Instagram:@oncekahvem

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz